Checklist Oluşturmak

Bir checklist oluşturmamıza hiç gerek olmayan zamanlarda, katıldığımız sınavlarda sallayarak doğru cevap aradığımız %25’lik olasılıklar hepimizin işlerine de sirayet etti. Bu işlemin sonuçlarını hafifletmek için adına ‘’atmasyon’’ dediğimiz uyduruk bir yöntem dilimize pelesenk oldu ve bunu uygulamayı çoğu zaman marifet saydık. Kulağımıza hoş geliyordu, cazip bir tarafı da yok değildi, karizmatik bir kelimeydi, ağza oturuyordu. Eğer çoktan seçmeli, hiçbir öğreticiliği olmayan, 3 ya da 4 yanlışın doğruyu götürdüğü testler pişirilip önümüze sunulmasaydı, belki ‘’Ne kadar çalışırsam o kadar yapabilirim.’’ düşüncesine çok küçük yaşlarda sahip olabilir; sorumluluklarımızı doğru zamanda doğru şekilde kontrol edebilirdik.

Küçük yaşlardan itibaren, her öğrencinin yeteneklerine göre verilen uygulamalarla birlikte onların kendi gelişimlerini görebilecekleri bir listenin de öğretmenler tarafından ulaştırıldığını düşünün. ‘’Ayşe senin iletişim becerin çok iyi ama resim ve müzik tarafında küçük sorunlar olabilir, listedeki 7 ve 10. maddeleri tamamlayıp benimle paylaşmaya çalış, ardından birlikte prova edelim; Mehmet sen de biraz matematik yeteneklerini geliştirmelisin, eğer bu listedekileri tamamlarsan ilerleme kaydedeceksin.’’ Bunu düşünmek çok kolay ama yapması bir o kadar zor değil mi? Her öğrenci anlatılanı aynı şekilde mi anlar? Her öğrenci aynı şekilde mi iletişim kurar? Ama yok, sene sonu tüm ailemizin göreceği karne notlarını bir şekilde iyi getirelim de, yeteneğimiz gelişmiş, eksiklerimiz varmış hiç önemli değil. Yeter ki atmasyon da olsa o karnedeki notlar ‘’Pekiyi’’ gelsin. Pek iyi, öyle oldu. Olsun, hedef göstermek, yanlışa yanlış demek de geçmişi geri getiremiyor. Biz bu yazıda hep birlikte, ‘’Zararın neresinden dönersek kardır.’’ mantalitesiyle ilerleyelim.

Hepimiz amatörüz ve hepimiz bu dünyada sonsuza kadar öğrenciyiz. Bu açıdan, yaptığımız tüm işler bizden daha profesyoneller -gerek ailemiz, gerek yöneticimiz- tarafından kontrol edilmek durumunda. Sıfırdan Globale tarafında bizim imdadımıza Google Sheets üzerinde oluşturduğumuz checklistler yetişti. Bugün kedi maması alma işinin bile birden fazla aşaması var. Para ve anahtar al, çöp atacaksan çöpü al, ayakkabılarını giy, yürü. Elbette motor korteksimize işlenmiş bu iş için hiçbirimizin checkliste ihtiyacı yok. Fakat, öğrenim hayatımızda ya da işlerimizde bir kontrol listesinin olması hem bizi psikolojik olarak her adımı tamamlayarak o işi bitirdiğimize dair rahatlatıyor, hem de işin en az eksikle yapılmasını sağlıyor.

Bu checklistte Sıfırdan Globale’de bir blog yazısı yazmak için kontrol ettiğimiz adımların bir kısmı bulunuyor. Dil bilgisi kontrolünden, SEO’ya, sosyal medya paylaşımlarından, kaynakçaya birçok alt başlığın olduğuna dikkat etmişsinizdir. Bu başlıkların ayrı alanlara ait olduğu bu checklist örneği, ilk bakıldığında ‘’Bir yazı yazmak için sahip olmam gereken yetenekler’’ etkisi de uyandırabiliyor.

Google Sheets’in yanında Notion, ClickUp, TickTick, Microsoft To Do gibi uygulamalar ya da bunun için kullandığınız bir not defteri de checklist oluştururken işinizi görebilir. Checklist oluşturmanın getirileri konusunda:

• Nereden başlayacağımızı bilememe hissini yenmek
• İşlerin detaylarına hakim olmak
• Adım adım gidebilmek ve adımları isteğe göre dizayn edebilmek
• İşlerin süreçlerini ekipçe gözlemleyebilmek
• Eksiklik hissiyatına karşı psikolojik rahatlık
• İşleri ekipçe paylaşabilmede kolaylık

maddelerini örnek verebilirim.

En basitten karmaşığa yapacağımız herhangi bir işin, bizi psikolojik olarak baskılamasına, yetersiz-eksik hissettirmesine izin vermememin yollarından biri checklist oluşturmaktan geçiyor olabilir. Küçük topluluklardan büyük şirketlere kadar içinde bulunarak kolektif yürüttüğümüz her işte, kendimizin ve ekip arkadaşlarımızın eksiklerini görmek, bunları gece gibi örtmek için şeffaf bir şekilde oluşturduğumuz bu kontrol listelerinin bizi paylaşımcı ve verimli kılması dileklerimle.

(Bu yazı ilk kez 18 Mayıs 2021 tarihinde Medium’da yayınlandı.)

Başka yazılarda tekrar görüşmek dileğiyle, beklerim.

Paylaş: