Bir Tek Şey
Bu yazıda bir tek şey icra edeceğim, yarım saatte zihnimdekileri döküp, 5 dakikada editleme/ yayınlama denemesi yapacağım. Bakalım zihnimdekiler ne kadar derli toplu.
Hayır kardeşim, yapamazsın!
Bir tek şey yapacaksın.
Bir sürü işi aynı anda yapamazsın!
4 yemeği aynı anda yaptığın oldu mu hiç?
Üç kişiyle aynı anda nasıl flört edebilirsin ki?
Aynı anda hem çay hem de Türk kahvesi içiyor musun mesela?
Son zamanlarda birçok şeyi aynı anda yapmaya çalıştım. Hem de bilişsel psikolojinin ‘’Dikkat bir tanedir’’ tezini bildiğim halde. Stresli olacağını, daha da yetersiz, başarısız ve değersiz hissettireceğini göre göre.
İnsanın kendini kandırması 1 saniye, bunun farkına varması yıllar alabiliyor. Hiç farkına varmayanlar da var. Olay ya da durumların sebep — sonuçlarını birbirine öyle bağlayabiliyoruz ki bazen, bunlar resmen birer bilişsel çarpıtmaya dönüşüyor. İşte o andan sonra artık bizi ancak iyi bir terapi (ya da terapi etkisi) kurtarabilir.
Bende bu durum şöyle seyretti:
‘’Yurtdışına yüksek lisansa gidemiyorum, bari aklımda fırsat olarak gördüğüm ne varsa sıra sıra yapmayı deneyeyim. Sonuç aldığımı gördüklerimle ilerlerim.’’
Hayır, yapamazsın arkadaşım. Birden fazla işi aynı anda yapamazsın. Bırak şirketler generalistleri işe almak istesin, sen kendi önüne bak.
Şubat aylarında Sıfırdan Globale’deki işimden yurtdışında örgütsel psikoloji, klinik psikoloji ya da sosyal psikoloji alanlarında master bulma ümidiyle ayrıldım. İşten ayrıldıktan sonrası IELTS çalışması ve Almanya bankalarında depozito olarak kullanabileceğim 10 bin Euro borç aramak ile geçti. Evet, büyük para ve evet, krizdeyiz.
Bu isteğimi gerçekleştiremeyince, Türkiye’de kendime biçtiğim fırsatları hızlıca değerlendirmek istedim.
Bir Tek Şey Serbest Atış Denemeleri
1. Pavlovun Köpeği
Bu projede psikoloji kartını kullanarak bir şeyler yapmak istiyordum. Yalnızca domaini almıştım; kafam biraz karışıktı. Psikolojiye farklı yerden nasıl bakabilirim, psikogösteriler yapabilir miyim acaba diye düşünüyordum başlangıçta. Şu an bu projeye geri döndüm, aslında yeni başlıyorum. Yazının sonunda bulabilirsiniz.
2. Sosyal Medya
Bu projede kendi ismimin altında, kendi yazdığım skeç, talk show ve videoları belirli bir frekansta yayınlayarak hem görünürülük elde etmek, hem de entertainment / dijital ajans tarafında bir şeyler yapabilir miyiz fikrini test etmek istemiştik. 60 video kaydettik, yarısını yayınladık. Tutmayınca kalan yarısını yayınlamadık tabii. Evet 70k+ görüntülenme geldi ya da 1000+ yakın yeni takipçi. Ama komünite inşa etmedikten sonra kendin çalar kendin oynarsın.
Şu anda eğlence alanında yapmak istediğim tek bir şey var: Standup. Ne zaman olur bilmiyorum ama bir ara açık mikrofona çıkmak istiyorum.
Bu içeriklere girişmek bana ne kattı:
- Komedi kadar subjektif bir şey yok. Belki de osuruğa gülecekler.
- Kısa-komikli videolar birer ürün sayılmaz ama standup bir üründür.
- TikTok’u aşağılıyorlar da, müthiş bir akış var orada. TikTok reklamları Facebook’tan daha ucuz. Bildiğim kadarıyla Teyit dahi şu an TikTok’a girdi. Araçlara söylenmek yerine, içeriğe söylenmek daha mantıklı.
- İçerik üreticiliği, psikolojik olarak çok zor. Özellikle komüniten yoksa. Sürekli değilsen, devamlı yapmayacaksan zaten yoksun. Consistency — persistency!!
- Komünite > Hedef kitle (takipçi). Bu denklem, Sıfırdan Globale ve ATÖLYE’de bulunmam sayesinde bildiğim bir şeydi. Tersten test etmiş oldum.
3. Stok Fotoğrafçılık
2 arkadaş, biri fotoğraflayan-editleyen; diğeri de depolayan- keyword giren- yükleyen olarak çıktığımız yolda çok erken pes ettik. 4 fotoğrafımız satıldı; içeride $2 bakiye var. 2 dolar bana bakıyor, ben 2 dolara bakıyorum. Platform $35 minimum çekim limiti koyduğundan zaten devamlılık arz etmek zorunda olduğunuz bir iş bu. Ha yapmak isteyen varsa tek bir kaynakla bunu çözer: Ahmet Çığşar’ın Stok Fotoğrafçılık Eğitimi. Biz, devamlı olamadık. Sorun bu kadardı. iPhone X ve sonraki modeller; Fujifilm XT-20 ve sonraki modeller bu iş için okeydir. Az yatırım — çok sabır işi bu iş.
4. Sabunculuk
Ben sabun yapmayı biliyorum, biri yatırım yapmak istiyor, diğeri de 3 boyutlu modelleme ve yazıcısında basma, silikon kalıp yapma gibi teknik işlerden anlıyor. 2 ayda, 4. partide istediğimiz sabuna ulaşmışken aramıza bir şekilde buzdağları girdi. Hem çok uzun sürdüğünden işten soğuduk, hem de kriz vurdu derken dağıldık gittik. Ellerimi yıkıyorum şimdi, fena olmamış sabunlar.
Bu dönemde biraz cepten yedim, biraz borç-harç, bir şekilde zamanımı riske ederek yaşamak istedim. Zaman, paradan daha önemli. Para her zaman gelebilir; geçen zamanı geri döndürmek ise mümkün değil.

⏰ — yazıyı bitirmem için 15 dakikam var, topluyorum.
Davranışsal Örüntüyü Keşfetmek
Geçen gece, en iyi arkadaşım olan annemden müthiş bir eleştiri aldım. Bu eleştiri, benim için bilmem kaç seanslık terapi etkisi yarattı. Bilişsel yapımda bir değişiklik oldu sanki.
Kadın, sürekli bir şeyler yapmak için çırpındığımı fakat birçok şey yapmaya çalıştığım için çok dağıldığımı fark etmiş. Sürekli zaman kazanmak için bir tekrara düştüğümü anlamış. Sağolsun. Çat çat! Söyledi yani.
Birkaç akşam boyunca beynimde 10 kg’lık bir kütleyle gezdim. Kaygılar, tuhaf korkular…
Ben etiketlemeyi, damgalamayı doğru bulmuyorum. Fakat bu eleştiri bana bir şemamı tespit ettirdi belki de. O an film geriye sardı, 9 yaşıma gittim:
Şema, çocuklukta ya da ergenlikte karşılanmayan ihtiyaçlarımızdan kaynaklı uyum bozan, kendiliğimizi zedeleyen anılar, duygular, davranış kalıpları, bilişler ya da bedensel duyumlara verilen isim. Bu terimi Jeffrey Young ortaya koydu.
9 yaşında judoya başlamıştım, 3 ay devam edip ayrılmıştım. Hoca yanıma gelip yüzüme ‘’Korkak!’’ diye bağırmıştı.
Basketbola başladım 11 yaşında, 6 ay sonra dizimde sorun çıktı ve ayrıldım.
İlkokulda satranç kursuna gittim, 3 ay devam edip bıraktım.
Lise sonda gitar kursuna gittim. Ben solo akmak istiyordum; onlar ise ‘’Gel buraya, arpej atmadan olmaz’’ dediler. 8 ayın ardından vedalaştık.
Manisa’da makine mühendisliğine girdim üniversitede, bana uygun değil deyip bıraktım.
Üniversitede tiyatro kulübüne başladım, 6 ay sonra konservatuvara hazırlanmak için ayrıldım.
Yani aslında hep deneyip bırakma hikayeleri, ‘’en doğrusu bu değil’’ hissi, ‘’buraya ait değilim’’ düşüncesi, vesaire.
Bir Tek Şey (Gereği Düşünüldü)
Artık benim için merkezde bir tek şey olacak: Psikoloji.
Hayat ne getirir bilinmez ama uzun bir süre gücümü, emeğimi, zamanımı buraya yatıracağım.
Psikoloji odaklı, psikojiye koşullu Pavlovun Köpeği, kişilere ve organizasyonlara değer katıp, onların sorunlarını çözmeyi hedefliyor.
Ben psikoloğum ama inanın, kendimi psikolojiye yeni alıştırıyorum. Çünkü odaklandığım tek bir alan yoktu. Çünkü yapıp ettiklerime uzun vadeli bakamıyordum.
Kendim deneyip, yanılıp, eleştiri aldıktan sonra, tam bir tecrübe döngüsü yaşamış oldum belki de. Aklım başka türlüsüne çalışmıyor.
Bu yazının birkaç çıktısını özetleyerek bitirmek istiyorum, zira 15 dakika gecikmişim:
- Uzun vadeli bakabildiğin işler yapmaya çalış. ‘’Bu konu, benim hayatımda 20 yıl olabilir’’ de.
- Odak, gerçekten de bu çağın en önemli değeri.
- Başarı hırsı, insanı kibirlendirebiliyor.
- Komünite, takipçiyi siler atar.
- Sevdiğini yapmasan da, yaptığını sevmeye çalışabilirsin. Herkesin hayalleri, hobileri var ve çok azı hayalindeki işi yapıyor. Zamanını satın alabilirsen, gerisini o zaman düşünürsün belki de.
- Uzun vadeli bak. (tekrar)
Şu An Bir Tek Şey mi Yapıyorum?
Pavlovun Köpeği projesiyle ilgileniyorum. Bazen Airbnb üzerinde evimde konaklamak isteyen misafirleri ağırlıyorum.
Pavlovun Köpeği projesinde, kişilere ve organizasyonlara psikolojik değerler katmak istiyorum.

Şöyle bir bültenimiz var, 25 Eylül 2022 Pazar günü sabah kahvaltısında 0. sayı okuyucularla buluşacak: https://pavlovunkopegi.beehiiv.com/
Twitter’da da heypavlov kullanıcı adı ile takip edebilirsiniz.
Eğitimler alıyor, bazen dans ediyor, okuyor, yazıyor, kendimi psikologluğa hazırlıyorum.
Buraya kadar okuduysanız sizde ne odak, ne dikkat varmış. Helal valla. Psikolojiye ilgiliyseniz, Pavlovun Köpeği bültenini haftalık olarak başlatıyorum. Bu bültenin bir de hediyesi olacak. Merak edenler buraya.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, beklerim.
Sevgilerimle,
Umutcan
(Bu yazı ilk kez 22 Eylül 2022’de Medium’da yayınlandı)
—
Paylaş:






