Terapi Nedir: Tarihi, Felsefesi ve Ekolleri
Terapi kelimesi Yunanca “θεραπεία” (therapeia) kelimesinden geliyor ve “hizmet etmek, şifa vermek,…

Terapi kelimesi Yunanca “θεραπεία” (therapeia) kelimesinden geliyor ve “hizmet etmek, şifa vermek,…

Bugünkü yazımıza başlamadan önce sizinle paylaşmak istedik ki isteyen okuyucularımız Freud’un okuma listesine ortak olabilsin.

Öz imaj sorunları, terk edilme korkusu, gerçek veya hayali reddedilme, kumar, dikkatsiz araba kullanma, güvenli olmayan seks, harcama çılgınlığı, aşırı yeme, duygu ve davranışları yönetmede zorluk ve istikrarsız ilişkiler örüntüsü, uygunsuz öfke, dürtüsellik, hedeflerin ve değerlerin değişmesi… Bazıları ya da birçoğu, evet gerçekten zor ama borderline kişilik bozukluğu yaşayan kişilerde görülebiliyor.

Anksiyetem azdı, yükseldi, tavan yaptı deyimlerini çokça duymuşsunuzdur. Anksiyete bozukluğu Türkiye’de en çok görülen psikiyatrik tanılardan biri. İçerisinde farklı yaşam güçlüklerini ve kişilik özelliğini de barındırabiliyor.

”Depresyondayım, unutuldum, aldatıldım…
Sevgilimden ayrıldım, çok yalnızım…” Muhtemelen Göksel’in bu parçada yaşadığı depresyon değildi. Çünkü öyle olsaydı, yataktan kalkıp da o klibi çekemezd. Depresyon belirtilerini kısa süreli gösteriyor olabilir belki de.

Kaçıncıya kırıyorum bu bardağı. Hep aynı şey. Valla yıldım. Bıdı bıdı konuşacağıma ayak bacak sallayacağıma şu işlerimi bitirseydim iyiydi. Neyse, parti zamanı! Nereye akıyoruz? Böyle düşünen-davranan biri olabilirsiniz, mümkün. Belki dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu adı verilen nöroçeşitliliğiniz var.

İçim bi fena oluyor deme şöyle. Odadan çıkarır mısın şunu hemen. Tüylü tüylü geziyor yerde şuna bak. İğrenç! Aç şu kapıyı! Bas üstüne bas! Hayır olmaz, at balkondan şunu! At dedim!

Ütünün fişini çektim mi ben? Ayakkabıları da giydik iyi mi. Of! Hep aynı şey. Beklesenize beni. Çekmişim ya. Niye söylemiyorsunuz? Bekleyin geliyorum!

Telefon bağımlılığı neden olur sorusu 2025 yılı itibariyle sıklıkla sorulmaya devam etse de Amerikan Psikiyatri Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü telefon bağımlılığını bir bağımlılık olarak tanımlamış bile değil. Fakat 100 yıl önce yapılan bir deneyin çıktıları bizi telefonlarımıza bağımlı kılmaya yetiyor.

Ekmek 12.5 lira. E ben 15 lira verdim, 2.5 lira fırında kaldı. Of! Ne yapsam ki… İstesem çok ayıp olur. 2.5 lira için geri döndü derler. Herkes bana bakıp güler. Çok bir para da değil ki… Fırıncı abla fark ederse bana verir zaten. Sinek derler bana. 2.5 lira için kimse geri dönmez. Hem ayakkabılarımı da çıkardım artık. Belki sonra isterim. Şimdi hiç aynı sokaktan bir daha geçemem. Ayşe teyzeler dalga geçer benimle. Aşık çocuk şimdi geçmedin mi buradan, ne çabuk yedin ekmeği derler. Boşver ya, sonra bakarım.