El Kirletmek (Get Hands Dirty)

El kirletmek çok ilginç bir tabir. Halk arasında ya da ana akım dizilerde ‘’birini öldürmek’’ gibi bir anlamda karşılaşabildiğimiz, ilk duyduğumuzda zihnimizde olumsuz imajları tetikleyen bir yapıya sahip. Keza ‘’el kiri’’ deyimi de belki ‘’elini kirletmek’’ dendiğinde bizde negatif karşılıklar buluyor. Tabirin bir benzerine İngilizce’de ‘’get hands dirty’’ şeklinde rastlıyoruz; orada da birçok anlamı olmakla birlikte genelde ‘’fiziksel olarak çok çalışmak ya da bir işin -hoş olmayanlar da dahil olmak üzere- tüm bölümlerine dahil olmak’’ gibi bir anlamla bizi karşılıyor.

Yeni bir topluluğa dahil olduğumuzda bizim için en akılda kalıcı anlar, o topluluğun kendi kültürüyle oluşturduğu sözler olabiliyor gerçekten. Karşılama, selamlama sekansları ya da vedalaşmalar belirli bir düzeyde standardını korurken; topluluğun kendi diliyle oluşturduğu tabirler yapıyı anlarken başı çekebiliyor.

Tabirleri olumlu anlamlarıyla kullandığımızda sonuçları da olumlu olur mu? Haydi deneyelim. Örneğin, elini kirletmek aslında Türkçe’de de İngilizce’dekine benzer bir anlamda kullanılıyor: ‘’Şu konuda bir elimizi kirletelim, ancak böyle öğrenebiliriz.’’ Tabirin buradaki anlamı ‘’Tecrübe edelim, deneyelim, o işi yaparak öğrenelim.’’ gibi kapılara çıkıyor.

Sıfırdan Globale’ye katıldığımda topluluğun yapısını anlamaya çalışırken, el kirletmek tabirine vurgu, tecrübeye verilen, deneme-yanılmaya verilen değer benim için önemli bir yer kaplamıştı. Topluluğa aktif olarak ilk adımı attığım Sıfırdan Globale Akademi eğitimleri sırasında, hazırlığını yaptığım içerik projeleri, atılmayı düşündüğüm e-ticaret fikirleri ya da bir zamanlar herkesin hayali olan akademik kariyer git-gelleri aklımda epey yer kaplıyordu. Eğitimler devam ettikçe yapılan ‘’Elinizi kirletin’’ söylemi, sürekli içerikler tüketmenin, online eğitimleri bitirmenin, diplomalar & sertifikalar almanın bir fikir için başlangıç adımı olmadığını anlamamı sağladı.

Devamında, Sıfırdan Globale Akademi Discord sunucusunda, Elini Kirletenler kanalı açılmış; içerik projelerinin ya da mecraların isimleri odalara verilmiş ve projelerine adım atanların fikir alışverişinde olması sağlanmıştı bile. Sıfırdan Globale Akademi üyesi olarak artık hiçbirimizin o siteyi/mağazayı açmamak ya da videoları, yazıları, podcastleri yayınlamamak için bahanesi kalmamıştı!

Akademiden birçok arkadaşımız Medium hesaplarında yazılar yazmaya, podcastler kaydetmeye, Youtube kanallarında video içerikleri üretmeye ve kendi web sitelerinde bloglar yazmaya başlamıştı. Aramızda çok önceden elini kirletmiş olanlar da vardı ve yeni başlayanlarla birlikte güzel bir tecrübe aktarımı imkanı da doğmuştu.

Peki, tabiri olumlu anlamında kullandık, olumlu sonuçlar aldık diyelim yani, elini kirletenlerin sayısı %50’nin üzerinde olsun. İkinci bir soru, zaman bu tabirin anlamını değiştirir mi? Teknolojik dönüşümler, büyük krizler ya da COVID gibi pandemiler el kirletme tabirini tarihe gömer de yalnızca virüsten, bakteriden ya da robottan ibaret hale getirir mi? Değişen şartlara yüksek uyum gösterebilen bireylerden oluşmuş, sosyal sorunlara çözüm üreten ve değer merkezli topluluklar olursa, tabirlere de bir şey olmaz değil mi? Olmasın, biz hep elimizi kirletmeye devam edelim.

‘’Ee sen nerede kirlettin elini?’’

‘’Sıfırdan Globale.’’

‘’Sıfır Global?’’

‘’Sıfırdan Globale.’’

‘’Hmm, Sıfırdan Global.’’

‘’Sıfırdan Globale, bir yerden bir yere gitmek gibi.’’

‘’Öyle desene! Nedir peki bu Sıfırdan Globale?’’

‘’Dijital ihracat üzerine video, bülten, podcast, blog içerikleri üreten, akademiler ve konferanslar düzenleyen, sosyal girişim/sivil toplum kuruluşu olma yolunda ilerleyen bir içerik platformu.’’

‘’İthalat işleri anladım.’’

‘’Dijital ihracat.’’

‘’Gemiler yanaşıyor, konteynerlar iniyor, o değil mi işte?’’

‘’Öyle de denebilir. Yalnızca gemi olması şart değil, ürettiklerimizi kablolar aracılığıyla gönderdiğimizi düşün.’’

‘’Kabloyla nasıl gidecekmiş tonlarca yük?’’

‘’İhtiyaca göre değişir tabii. Yurt dışına bir yazılım, mobil oyun ya da fotoğraf ihraç ettiğini hayal et. O zaman gemiyle taşınması gerekmez.’’

‘’Ne bileyim, her gün limana gemiler yanaşınca… Dijital ihraç o zaman.’’

‘’Tam üstüne bastın! Dijital ihracat, birlikte de yapabiliriz, bunu bir düşünelim!’’

Başka yazılarda görüşmek üzere, beklerim.

(Bu yazı ilk kez 16 Mayıs 2021 tarihinde Medium’da yayınlandı.)

Paylaş: