|

Sıfırdan Globale Öğrenimlerim (Başlangıç)

✍️Umutcan Akova
Paylaş:
It’s the beginning. Ground zero. (Fight Club filminden)

Aynı Heidegger’in “Son, ötekileşerek kendine varan başlangıçtır yalnızca.” sözündeki gibi – bazı sonlar üzücü de olsa – başlangıçları doğurduklarını düşünmek istediğimden başlangıç adını verdiğim Sıfırdan Globale dönemini anlatan bir zihin dökme pratiği.

Sıfır noktası…

Dijitale başlangıç…

Globale erişme düşüncesi… Hani hep çocukluğumuzda da olan; Jetgillerle yüceltilen, toplumla bastırılan.

İlk ve ortaokulda hep şaka yapan bir çocuk olduğumdan olacak ki kulağıma bir yerlerden çalınan ‘’İngilizce ileride çok önemli olacakmış…’’ sözlerini ıskalamışım. Neyse ki lisede, İngilizce trenini bir blog yazısı açıp okuyabilecek düzeydeki kompartımanından bir şekilde yakaladım.

Neden İngilizce deyip durdum ben şimdi, yoksa populist miyim?

İhtiyaçtan. Sıfırdan Globale’de bulunduğum 2021–2022 dönemindeki 1 sene içinde, birçok problemi kendim çözmem gerekti. Öyle ekstrem şeyler değil, WordPress kodları, bazı otomasyonlar ya da operasyonel işler. Çözdüğümüz problemin çok büyük bir problem olması da gerekmiyor ki zaten. Kendimiz çözmeye çalışalım, çözemezsek utanmadan/sıkılmadan yardım isteyelim yeter.

Sıfırdan Globale’deki ilk günümdü.

Bu benim ilk uzaktan/tam zamanlı işimdi.

Sıfırdan Globale İlk Gün

Websiteyi çökerterek başladım. (Gülüşmeler)

Tema dosyalarından birine kod eklemem gerekiyordu. Sayfayı kopya almadan kaydettim ve boom!

İnsana ilk defa yaptığı bir iş ne kadar büyük ve zor geliyor değil mi?

Liseden arkadaşım yazılımcı Nigga Emre’ye yazdım, WordPress kullanan mı kaldı yiaa pff, dedi.

Bir COD2 efsanesi ve bilgisayar mühendisi Sühavemente’ye ulaştım, kanka ben WordPress bilmez yha software security takılıyorum hem sen ne alaka ki psikoloji okumuyo muydun, dedi.

En son gördüğümde İstanbul kartın kodunu kırıp tüm otobüslere bedava akbil basan coder bir arkadaşıma bile yazdım.

Neyse, iş başa düşmüştü.

İnternetteki How To Cenneti

O gün bir kez daha internetin nasıl bir how to cenneti olduğunu gördüm.

Uyanın ve ışıldayın… İnternete girip kendinize sıcak bir how to havuzu hazırlayın…

Akşam olunca Levent’le de çözmek için uğraşıp, konuyu gecenin kollarına bıraktık. Her zaman dediğimiz gibi: ‘’ Bi üstüne yatalım, çözeriz.’’

İşi çözmem yarım gün kadar sürdü. Sabah siteye ilk bakıldığında açık olması gerektiği düşüncesi beni ele geçirmişti. O gün hiç mola vermemiş, bayağı yaşlanmıştım; günün çıktısı bir şeyler öğrenmiş olmaktı: Filezilla nedir, hangi eklenti kodu nereye yazılmalıdır, azıcık ucundan css… Öğrenmem eksponansiyel bir eğriyle başlamıştı. Ertesi gün site ayaktaydı.

Pro Tip: Siz de bir şey başarmış hissetmek isterseniz, websitenizde bir yerleri bozup; sonra da düzeltmeye çalışabilirsiniz.

Devam Ediyorum…

İş stresi arttıkça işten ayrılma niyeti artar.

Learning Curve (sascha-kasper.com’den)

Bittabi öğrenme eğrisi benim için de artarak başlamıştı ama stres de artıyordu. Öğrenmek hep acı vericidir zaten.

Gün geçtikçe farklı görevler üstlenmeye başladım. Hard skillerim yoktu ama öğrenmeye açıktım, dijitali deneyimlemek istiyordum. Sıfırdan Globale bunun için en doğru yerlerden biriydi, sonradan anladım. Şanslıydım, bir kere de biz şanslı olalım şu hayatta be Kamil.

İşe başlamadan önce geliştirebildiğim yetenekler şunlardı:

  • Yazma
  • Yazılı ve sözlü iletişim
  • Yazılı ve görsel içerik üretme, düzenleme

Bunlar meziyettir okey de bunların yanında, ‘’Neleri öğrenebilirsin?’’ ya da ‘’Neleri öğrenmek istersin?’’ sorularının cevapları da bir junior için önemli.

Bu sorular şu yetenek ve özelliklerin varlığını da bir noktada doğrulamış oluyor:

  • Öğrenmeye açık olma
  • Problem çözme
  • Specialist / generalist (İleri okuması yazının sonunda)

Bana kalırsa konu yeteneklerden çok yatkınlıklara ve anlam arayışına geliyor.

Yeteneğin geliştirilebilen bir şey olduğunu biliyoruz, tabii ki zekayla ve çevreyle eşgüdümlü bir şekilde. Yani işin içinde şans, genetik faktörler vb. de var dolaylı olarak.

Yatkınlıklar ve anlam arayışında ise ben kimim sorusunun cevaplarını ‘’kendimizi kandırmadan’’ vermemiz lazım.

Çünkü kendimizi kandırmak, çaresi, ilacı, merhemi olmayan, hastalık olmayan bir hastalık.

İhracat Zehrini Almak

2018 yılıydı, psikolojiye yönelmek için her şeyi bırakıp ders çalışmaya başlamıştım. Güçlü bir hareketti kendimce, zordu. 3 sene tiyatroyla uğraşmanın ardına yalnız kalmıştım iyi mi. Bu boşluğu da podcastler dinleyerek doldurdum.

Bazı yayınlar yapılıp dinleyenlere ihracat zehri verildi ki ben tamamen başka alemlerde, düşüncelerdeyken. Ben de o zehri aldım.

Almak istedim; mantıklı geldi, ideolojisi mantıklıydı.

İhracat gemilerde taşınan konteynerlardan ibaret değildi artık, bir düşünce idi. Bir fotoğraf dosyasından bir düşünceye, patente, yazılıma, firmaya, makaleye kadar her şey bunun bir parçası olabilirdi.

İhracat mentalitesi beni ele geçirmişti, her şeye ihracat kafasıyla yaklaşmaya başlamıştım.

Gelişmiş ülkelerin gelişmiş olmasının temel sebebi ihracat yapmalarıydı bir kere.

Bu fikri yeterince anlayınca, sırt çeviremiyorsunuz. Kendi istek ve değerlerinizi bile buna entegre etmeye çalışıyorsunuz. Hemen olmuyor, olacak olacak deyip devam ediyorsunuz. Ortaya yapay bir şeyler çıkabiliyor, kendinizi saf dışı etmeniz dahi gerekebiliyor.

Tabii ihracatın parası da daha fazlaydı, parayı da yine 2. plana ittim bak kaşla göz arasında. Dolar kazan #dolarkazan şeyleri de bazı dolandırıcılar tarafından ortada döndürülüyordu; o dolandırıcıların kim olduğunu girişimcilik dünyası iyi bilir.

Ne klasik bir solcu gibi teknoloji ve trend düşmanlığı yapacaktım ne de popüler söylemlere aşırı kulak kabartacaktım tabii ki.

Psikoloji kazandım, İzmir’e geldim. Ortaokul öğrencilerine özel ders veriyor, tiyatro yapmaya da devam ediyordum. İhracat amacına hizmet etmek için ne yapsam derken İzmir’in güzel zeytinyağlarıyla sabun üretmeye başladım. O sıralar Etsy’i bilseydim sabunlarımı oraya koyar ihracat da yapardım.

Shea yağı, hindistan cevizi yağı ve zeytinyağı kullandığım lavantalı sabun.

Kendimin Doktoru Oldum Dedi!

Bu sabun işi de bir bana yaradı, cildimde egzama vardı ve büyük oranda düzeldi. Kendimin doktoru oldum. Uzun bir süre hiç kimyasal kozmetik ürünü kullanmadım. Sizlere de tavsiye ederim.

‘’İhracat Yapamıyorsam, İhracat Ekosistemine Katkı Sağlayayım’’

Benim motivasyonum, sevdiğim yerlerde sevdiğim eylemlerde bulunabilmek. Dolayısıyla elimde fiziksel bir ürün olsa bile e-ticaret yapma düşüncesine getiremedim kendimi. Belki daha ileride değerlendiririm.

İhracatın bir sürü yolu var, Sıfırdan Globale podcastlerini dinleyenler bunu çok iyi bilir. (Yazının sonundan podcastlere erişebilirsiniz.)

Sıfırdan Globale Akademi

2020 yılıydı, pandemi iyice yükselmişti. Psikolojide 2. sınıfa geçmiştim. Antikırılgan davranıp sevdiğim bir şeyler üretmek, yeni işler denemek için bu zamanı lehime çevirmeye çalışacaktım.

Komedi videoları ve podcastler kaydederek ve bir kısmını yayınlayarak başladım, sosyal medyayı tanımak istedim. Videolar için birçok geri bildirim almıştım, beğenenler olmuştu.

Ardından Ekim ayında Twitter’da bir ilan gördüm, 6 haftalık ücretsiz bir dijital pazarlama eğitimi. Komünite odaklı, Discord’da toplaşmalı. Eğitimi Sıfırdan Globale’den Pazarlama ve Satış Uzmanı Levent Aşkan veriyor, ekip dijital ihracat içerikleri üretiyor. İşte dedim fırsat, şimdi ihracat yapamıyorsan, ihracat ekosistemine katıl.

Eğitimlerin bitiminden kısa bir süre sonra Sıfırdan Globale’de blog yazarı olarak başlamıştım. Dijital ihracat yapılan platformlar, freelence iş platformları, ihracatçılar için vergi muafiyetleri gibi ihracat konulu yazılar yazıyordum. Dijital ihracat kelimesinde 8 ay içerisinde Google’da ilk sayfaya çıkmıştık.

Ardından iki haftalık Sıfırdan Globale Bülten’i, sosyal medyayı, komünite ilişkilerini ve bazı operasyonel işleri de yavaş yavaş ben üstlenmiştim.

9 Aralık 2021’de gerçekleştirdiğimiz Jotform ile Sıfırdan Globale Konferansı’ndan.

Çağrı Sarıgöz, Levent Aşkan ve bendeniz bu süreci birlikte götürdük. Birçok kararı birlikte aldık, uyguladık. Onlar tüm iyilikleri ve deneyimleriyle hatalarımı gece gibi örttüler, hep öğretici oldular. Ben de en aptal olduğum yerlerde bulunma fırsatına erişip, elimden geleni yapmaya çalıştım.

Jotform ile Sıfırdan Globale Konferansı 2021 yayını bittikten sonraki iyi bir iş yapmış olma hissiyatını hiç unutmayacağım.

Sıfırdan Globale Nedir ?

Sıfırdan Globale, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında olan nitelikli eğitim ve eşitsizlikleri ortadan kaldırma üzerine düşen bir sosyal girişim. Ekip, iş dünyasındaki birçok uygulama, yöntem ya da terimin okullarda bir karşılığı olmadığını biliyor ve bu duruma çözümler üretmeye çalışıyor.

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri

Türkiye’deki gençlerin dijital dünyayı öğrenmelerini ve iş dünyasına atıldıklarında zorlanmamalarını sağlamak isteyen Sıfırdan Globale, öğrencilerle yapılan bootcampler, üretilen podcast, bülten, blog içerikleri ve düzenlenen konferanslar ile ülkenin girişimcilik ve dijital ihracat ekosistemi için önemli bir yer tutuyor.

*Sıfırdan Globale websitesini yazının sonundaki kaynaklar bölümünden inceleyebilirsiniz.

Sıfırdan Globale Oynatalım Uğurcum

Türkiye’nin ilk online SaaS konferansını ve Jotform ile Sıfırdan Globale Konferansı’nı düzenledik.

Ben SG’de bulunduğum süreçte;

26 e-bülten,

6 blog yazısı yazdım;

13 podcast yayını ve

1 e-kitap düzenlemesi yaptım. İçeriklerimizde genç girişimcilik, yaratıcı ekonomisi, NFT’ler, B Corp şirketler gibi konulara dijital ihracat şapkası altında yer verdik.

Şu anda özel serilerle birlikte 200+ videolu podcast yayını, 30+ bülten, 10+ blog yazısı, 2022 Nisan’da düzenlenecek olanla birlikte öğrencilere yönelik yapılan 3 bootcamp ile Sıfırdan Globale, üretim hayatına devam ediyor.

Ben aktif olarak bulunamasam da harekete geçirdiğim içerik robotlarının Sıfırdan Globale’ye faydalı olacağını umuyorum.

Elimin Değdiği 25 Araç

Slack

Takımların interaktif çalışma için kullandığı efsane ürün. Bu araçla toplululuk bile kurabilirsiniz. Bazen gayb alemlerinden Slack sesleri duyuyorum. Dıdıdıt, mors alfabesi gibi.

Google Workspace

Googledocs üzerinde yazı – edit, Spreadsheet üzerinde checklistler/tablolar/görev paylaşımları, Data Studio’da website metrikleri, Meet’te görüntülü görüşme için Google’ın ürünleri hala vazgeçilmez.

Loom

Ekip arkadaşınıza kompleks bir şey anlatmanız gerekiyor ama yazarak çok zor mu olacak, Chrome’a kurduğunuz Loom eklentisi ile hem ekranın görüntüsünü hem de kendi sesinizi/görüntünüzü maksimum 5 dakikaya kadar kaydederek linki arkadaşınıza gönderin.

Discord

Topluluk iletişimi için kullandık. Discord’un kullanıcı tabanından mıdır, arka planının siyah olmasından mı bilinmez, insanlar hala burada bir türlü engage olamıyor sanki. Discord’da birkaç click ile kuracağınız botlarla yapabileceğiniz entegrasyonun haddi hesabı yok; her gün başka bir bot türüyor. Discord’da sahne kanalı oluşturarak Clubhouse tarzında sesli etkinlikler düzenleyebilir, 1v1 ya da çoklu odalar oluşturup belirli zamanlarda toplulukla görüşmeler yapabilirsiniz. Web 3 evrenindeki DAO’ların da Discord üzerinde yoğunlaştığını da ekleyeyim.

Jotform

Türkiye’nin medar-ı iftiharlarından, dünya çapında bilinen bir SaaS. Formlarımızı burada hazırladık, verilerini analiz ettik. Slack ile birlikte birçok araca da entegre oluyor. Jotform Apps ile bir girişim bile kurabilirsiniz.

Canva

Tasarım adına her şeyi yapabilirsiniz. Canva’da ücretsiz o kadar şey yapabiliyorsunuz ki, utanıyorsunuz ve çıkarıp para veresiniz geliyor. Kısa video özelliği de geldi. Thumbnail, logo vs. işleriniz için başlangıçta başka bir araca bakmayın.

Juphy

Sosyal medya hesaplarınıza gelen yorumları çalışma alanınıza entegre ederek komünitenizle hızlıca iletişim kurmanızı sağlayan güzel bir araç. Geri bildirimler önemli!

Kommunity

Topluluk oluşturmak ve eventlerinizi yönetmek için kullanabileceğiniz, geliştiricilerinin Türkiye’den olduğu bir araç. 25 Mart 2021’deki SaaS Konferansı’nı Kommunity üzerinde düzenledik.

Notion

Toplantı notlarımızı dokümante etmek için kullandık. Kişisel bilgi yönetimi için de kullanışlı bir araç. Eğitimciler ve öğrenciler için ücretsiz bir planı mevcut. Kullanıcılar burada birer inline database açıp kendi oluşturdukları templateleri Gumroad gibi platformlardan satışa çıkarıyor. Deneyebilirsiniz. En bilindik örneklerinden biri Easlo’dur; yazının sonunda paylaşacağım.

Airtable

Ödeme almaktan, arayüz olarak kullanmaya, e-ticaret katoloğu oluşturmaktan, bilgi ürünü yapmaya kadar birçok amaçla kullanılan esnek bir no code araç. Burada oluşturduğumuz İş İlanları’nı web sitemize embed etmiştik. Yazının sonunda yine örneğini paylaşacağım.

INBOX

Sıfırdan Globale Bülten’i yerli e-posta pazarlama ürünü INBOX üzerinden okuyucularımıza ulaştırdık ve verilerini yorumladık.

Restream

Sıfırdan Globale podcastlerini kaydetmek, canlı yayınlar/konferanslar yapmak için kullandığımız bir yayın yazılımı. Streamyard da meşhur alternatiflerindendir; oyuncular ise genelde OBS ya da Streamlabs kullanıp hem ücret ödemez hem de daha esnek takılırlar.

Calendly

En hızlı şekilde görüntülü görüşme ayarlamanın, takvimleşmenin yolu Calendly’den geçiyor. Kendi uygun tarihlerinizi ayarlayın, link oluşturun ve karşı tarafa gönderin. Alternatifi ise Cal.

Krisp

Podcast kayıtlarınızı Krisp ile yaparsanız, kedilerinizin ya da sokak seslerinin sesi kayda geçmiyor. Yapay zeka diye bir şey varmış diyorlar knk. Krisp, yalnızca sizin sesinizi alıyor. İndirip kurduktan sonra, OBS ya da Restream fark etmeksizin Krisp ile kayıt alabilir, görüntülü görüşmelerinizi de Krisp ile yapabilirsiniz. Ücretsiz sürümünün aylık 240 dakika yani 4 saat limiti var.

Around

Görüntülü görüşmeler yaparken eşzamanlı çalışmak için biçilmiş kaftan çünkü konuşanları küçük dairelerde gösteriyor ve konuşan kişiye odaklanmanızı sağlıyor. Bu sayede daha az yoruluyorsunuz, bir bakın derim. Ekstrası: Görüşmenizin bitiminde chatte konuşulanların otomatik bir mail ile size iletilmesi.

Zapier

Hangi otomasyonu yapmak istiyorsan bu araçla yapabilirsin sevgili okuyucu. Aylık 3 zap hakkın var, ister sana gelen belli başlı mailleri bir Drive’a düşür, ister sosyal medya yorumlarını Slack’e entegre et, istersen de bir kanalda paylaşılan linkleri Airtable’da topla. Zapier’i tepe tepe kullan; Makerpad isimli no code topluluğununu satın almışken, buralardan ayrılma!

Megaphone

Sıfırdan Globale podcastlerini sesli platformlar üzerinde yayına hazırladığımız hosting sağlayıcısı. Ücretsiz bir alternatifi Spotify’ın satın aldığı Anchor’dır; Spreaker ve Simplecast’in planlarına da bir bakabilirsiniz.

WordPress

Zaten. Websitemizi yönettiğimiz içerik yönetim sistemi. Bir araştırmaya göre hala dünyadaki website sahiplerinin %50’den fazlası WordPress kullanıyormuş. Çat diye kur eklentiyi devam et. Şu anda içerik yönetim sistemi(CMS) olarak Ghost, Webflow gibi araçlar da kullanılıyor ama SEO konusunda zayıf kaldıklarına dair yazılar okumuştum.

Tweetdeck

Ücretsiz olan bu araç ile tweetlerinizi zamanlayabilir, kendi listelerinizi oluşturarak Twitter’ı daha etkili kullanabilirsiniz.

RADAAR

Sosyal medya gönderilerinizi zamanlayabileceğiniz, yine geliştiricileri Türkiye’den olan bir yazılım. Önce hesaplarınızı bağlayın, ardından gönderilerinizi ayarlayın.

Missinglettr

Sosyal medya postlarınızı planlayabileceğiniz kullanışlı bir araç.

Phantom Buster

Bu araçla web üzerinde otomatize edemeyeceğiniz çok az şey var, ben ilk gördüğümde korkmuştum.

Trello

Projelerinizi yönetmek ve işlerinizi takip etmek için kullanabileceğiniz bilindik bir araç.

Miro

Aklınızdakileri yazıyla anlatmanız çok zor ve görsel hafızaya hitap eden bir şeyler hazırlamak istiyorsunuz, o zaman Miro tam size göre. Bu aracı nasıl kullanacağınız hayal gücünüze kalmış gerçekten. Dijital-görsel uzayda arkadaşlarınızla buluşup ister interaktif bir çalışma yapın, ister grafiklerle sunumlar hazırlayın, isterseniz de komünitenizle etkinlikler düzenleyin. Sonsuz bir dijital tahta.

Patreon

Yaratıcı ekonomisini bilirsiniz: Spotify’a podcast koyarsınız, binlerce kişi dinler, 5 kuruş alamazsınız; keza YouTube’da da bu iş böyledir. Umarım web3 platformları bu konuya bir çözüm getirebilir. Velhasıl, Patreon gibi platformlar içerik üreticileri için çok değerli. Burada sizi desteklemek isteyen ‘‘patronlarınıza’’ özel içerikler ve ön gösterimler hazırlayabilirsiniz. Patreon aylık tekrarlı ödeme almayı, alternatifi Buy Me a Coffee ise tek seferlik ödeme almayı sağlar. Yazının sonunda Sıfırdan Globale’nin Patreon hesabını da paylaşıyor olacağım.

Özeleştirimi Vereyim

Üretkenlik, zaman yönetimi, iş stresi, önceliklendirme gibi kişisel gelişim konuları aslında önemli. İş tecrübesi olmadan bunları ancak kitaplarda görebiliyoruz. İş-yaşam dengenizin nasıl olması gerektiğine ancak çalışarak karar verebilirsiniz, işte parayla satın alamayacağınız bir şey daha!

Tecrübesizlikten kaynaklı yapamadığım, bir kısmına zamanla alıştığım önemli beceri ve gereklilikler:

  • İşleri önceliklendirme
  • Bir işe onun alması gerektiği kadar zaman harcama
  • İş yaparken yarım saat aralıklarla mutlaka bilgisayardan uzaklaşma
  • Bir işi aceleyle ve özensiz şekilde bitirme
  • Her işi double check etme
  • İş ile ilgili bir noktada tıkandıysam, ekip arkadaşıma ya da dışarıdan birilerine sormaktan çekinme
  • İş taleplerine dair (saat, ücret, yan haklar vb.) net olmama durumu, iletişimsizlik
  • Geliştirmeye çalışılan ekstra yeteneklerin belirgin olması
  • Odaklanmak ve dağılmamak

Bir Tavsiye

Benim bu süreçte nispeten yapabildiğim ve uzaktan çalışanlara bir tavsiye olarak sunacağım bir şey var. Bir kuruluşun çalışanına mutlaka sağlaması gerektiği düşündüğüm ‘’çalışma rahatlığı’’ konusuna dair, sandalyeler duruşu bozduğu ve beli/boynu ağrıttığı için, gün içinde yürüyüş, pilates ya da yoga yapmanızı çok tavsiye ederim.

Şirketler beni okuduğunuzu biliyorum, iş bilgisayarının yanında çalışanlarınıza rahat bir sandalye ve bir yoga-meditasyon programı sağlayın!

20’lerin Sonlarında Bir Ergenlik Daha Var

Sıfırdan Globale süreci öyle aktı ki, kendi hayatımı sorgulamayı bir kenara bırakmış şekilde buldum kendimi. Bu süreçte 6 aylık ATÖLYE Öğrenme Topluluğu’na katılmış; web3 evreninden, komünite yönetimine kafa yormaktan ve okuldan da uzak kalmamaya çalışmıştım. Sıfır enerjiyle yatıyordum, yattığım gibi uyuyordum. Akşam 12’de yat, sabah 7’de kalk, 10 bin adım at, işe başla.

Kalk ve ışılda!

KALK VE IŞILDA!

Düzenli bir hayatım vardı ama kendi kendimi tükenmişlik sendromuna itmiş gibiydim. ‘’Bir Tek Şey’’i seçemez halde, isteklerimi öncelik sırasına koyamaz haldeydim. Bir uyarıcı tufanındaydım. 2. Büyük Buhran’ı yaşıyordum.

Psikoloji alanına isteyerek girmiştim. Tiyatro ile bu alanı birleştiren psikodrama diye bir alanın varlığı beni etkilemişti. Psikoloji, içinde barındırdıklarıyla benim güçlü yönlerimi ortaya çıkarabileceğim bir alan olarak göz kırpıyordu.

2017 senesinde Muradiye Kampüs Tiyatrosu’nda sahnelediğimiz Albay Kuş oyunundan.

Ben kimim, güçlü yönlerim neler, bugüne kadar hangi noktaları biriktirdim ve hangilerini birleştirebilirim soruları 27 yaşında benim için tekrar belirdi. Dedim ya, ergenliğin üzerinde bir ergenlik daha vardır…

Collect and Connect The Dots

Girişimcilik dünyasında en çok kabul gören düşüncelerden biri Steve Jobs’ın Connecting The Dots seromonisidir. Benim de çok saygı duyduğum, hayatta biriktilen noktaların birleştirilmesi uğraşısı, pozitif psikolojide de çok güzel karşılık buluyor.

Jack Butcher’ın DICE yöntemi

(Jack Butcher, David Perell’ın YouTube kanalında katıldığı bir yayında, Connecting The Dots düşüncesini bir adım ileriye götürmüş. Yazının sonunda bulabilirsiniz.)

Pozitif psikoloji alanı özetle, kişilerin psikolojik bozukluklarının yanında, onların güçlü yanlarında da odaklanılan bir alan. Sosyal psikoloji ve klinik psikoloji disiplinleri pozitif psikoterapi uygulamalarında da çok güzel birleşiyor. Heyecanlı!

Şimdi ben de yaşamımın bu döneminde, kendi noktalarımı birleştirmek istiyorum.

İşte bu yüzden, örgütsel bağlılık hissettiğim, bünyesinde yaptığım her işte anlam bulduğum; geliştirirken öğreten, güzel insanlarıyla, iletişimiyle, ülke için, gençler için gerçekleştirmeye çalıştığı güzel hayalleriyle büyüyerek devam eden Sıfırdan Globale’den ayrılmak durumunda kaldım.

İş — Güç — Enerji Denklemim

Yapmak istediği birçok şey olup bir türlü başlayamayan, hangi eylem doğru seçemeyen birçok kişi olduğunu biliyorum ve hatta şu anda ben de böyle bir yoldan geçiyorum. ‘’Acaba hangisi doğru?’’ sorusunu sormak aslında çok mantıklı ki sorgulanmayan bir hayat yaşamaya değmez demişti birisi. Bunun için basit bir çözüm ne olabilir diye kafa patlattım ve denklem şöyle:

‘’ Bir tane major alan belirle (Benim için psikoloji) x Diğer yapmak istediklerini zaman buldukça yap = ABCDE ‘’

*Kural 1: Major alandan para kazanmalısın, eğer kazanmıyorsan gelir elde edebileceğin yan projelerin olmalı.

*Kural 2: Major alan, diğerlerini; diğer alanlar da major alanı beslemeli.

—

Ben sakin sakin bu denklemi uygulamaya çalışacağım. Zira çağımızın en önemli yeteneği: Odaklanmak.

Sadece bizim hayatımız değil, dünya çok hızlı değişiyor. Evdeki hesaplar çarşıya uymayabiliyor. İngiltere Hindistan’a, Amerika Irak’a, Rusya Suriye ve Ukrayna’ya girip bu konularla hiç ilgisi yokmuş gibi davranabiliyorlar.

Ülkende darbeler olabiliyor, yazarkasalar havalarda uçuşabiliyor, kaçakçılık, yandaşlık, yeğencilik, liyakatsizlik, homofobi, ayrımcılık ve eşitsizlik tarihi zirve yapabiliyor.

Virüs kaldırıyor, iklim krizi vuruyor; bu sana yetmez deyip yanındaki yamacındaki insanlar mutsuz olmanı arzulayabiliyorlar. Tüm bunlar oluyorken, belli şeylere odaklanmak çok zor. Gerçekleşen birçok şey ne yazık ki bizim elimizde değil; bu eylemleri biz yapsak bile bilinçdışımızın etkisi altında karar vermiş olabiliyoruz.

Plan şu, yukarıdaki küçük denklem ile belli bir major alan seçerek bir yandan da diğer isteklerimizi hayata geçirebilecek iş-yaşam dengesini kurmak için deneme-yanılma yapmaya devam! Nicholas Taleb’in şu sözü aklıma geldi: ‘’Deneme yanılma özgürlüktür!’’

Her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsanız. Umarım yazı hoşunuza gitmiştir, içiniz gıdıklanmıştır, bir hoş olmuşsunuzdur.

Başka yazılarda tekrar görüşmek dileğiyle, buraya da beklerim.

Yazıda Geçen Kaynaklar

Araçlar

— 

(Bu yazı ilk kez 10 Mart 2022’de Medium’da yayınlandı.)

—

Paylaş:

Similar Posts

telefon-bagimliligi-neden-olur

Telefon Bağımlılığı Neden Olur?

✍️Umutcan Akova
Paylaş:

Telefon bağımlılığı neden olur sorusu 2025 yılı itibariyle sıklıkla sorulmaya devam etse de Amerikan Psikiyatri Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü telefon bağımlılığını bir bağımlılık olarak tanımlamış bile değil. Fakat 100 yıl önce yapılan bir deneyin çıktıları bizi telefonlarımıza bağımlı kılmaya yetiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir